14 Mart 2013 Perşembe

ÇOCUKLARDA SİĞİL ÇEŞİTLERİ

Çocuklarda siğil insan papilloma virüsü denen bakterinin eseri. Cilt üzerinde herhangi bir yara varsa bakteri buradan vücuda girer, çoğalır, genellikle kanserli olmayan doku birikimlerine neden olur. Siğiller genellikle ciltle aynı renktedir. Ancak bazı siğil türlerinde renk değişimi olabilir. Şimdi siğil türlerine bakalım:

Klasik siğiller: Çocuklarda en sık görülen siğil türü. Vücudun herhangi bir yerinde çıkabilir. Bulunduğu yere göre acı verebilir. Ancak genellikle acısızdır.

Plantar siğiller: Ayak tabanında ve topukta çıkan bu siğil türü çok acılı olabilir. Bazı durumlarda yürümeyi bile engelleyebilir. Çocuklarda yetişkinlere oranla çok daha sık görülür. Bazen üzerinde siyah noktalar belirebilir. Bunlar işlevini kaybetmiş kan damarlarıdır.

Düz siğiller: Genellikle çocukların yüzlerinde oluşan yüzeyi düz siğillere bu ad verilmiştir. Kozmetik açıdan kötü göründüğünden çocuklar üzerinde psikolojik etkisi büyüktür. Yüzeyi yumuşak olan bu siğiller acı vermese de mutlaka tedavi edilmelidir.

Periungal siğiller: El, ayak parmak uçlarında ve tırnak çevresinde görülür. Ayak temizliğine dikkat etmeyen kişilerde daha sık rastlanır. 

Çocuklarda siğil tedavisi nasıl olur?

Çocuklardaki siğillerin çoğu tedavi olmaksızın zamanla kendiliğinden geçiyor. Bazı uzmanlar çocuklardaki siğillere müdahale etmenin gerekmediği görüşünde. Siğil sorunu yaşayan çocukların % 40’ı herhangi bir tedavi görmeden 1 yıl içerisinde iyileşiyor

3 Mart 2013 Pazar

SİĞİL İÇİN DOKTORA BAŞVURMAK GEREKİR Mİ ?

Hocaya okutmak, sarımsak sürmek, sigara basmak, büyü yaptırmak gibi bilimsel olmayan teknikler kullanılarak tedavi edilip edilemeyeceğine dair sorular hastalar tarafından sıkça sorulur. Fakat HPV’nin yüksek risk grubunda olmayan tiplerinde zaten hiç müdahale edilmeden bile hastalık kendiliğinden gerileyerek siğiller yol olabiliyor. Bu sebeple, bu gibi işlemlerin uygulanması halinde siğillerin geçtiği görülebilir. Çünkü zaten hastalık kendiliğinden iyileşme dönemine girmiştir. Fakat strese bağlı olarak gelişen siğillerde telkin de etkili olabilir. Herhangi bir zararı olmadığı için toplumumuzda birçok kişi tarafından doktora danışmaksızın uygulanır. Fakat bu konuda en doğru yaklaşım doktora başvurmaktır.

1 Mart 2013 Cuma

GENİTAL SİĞİLLER

Genital siğil, tıp dilinde HPV (Genital Human Papilloma) olarak adlandırılır. Cinsel yol ve sürtünme ile bulaşan virüsün mutlaka ciddiye alınması gerekir. HPV virüsünün yüze yakın çeşidi bulunur. Bu virüsün bir kısmı üreme sisteminde enfeksiyona diğer kısmı da genital siğillere neden olur.

28 Şubat 2013 Perşembe

SİĞİL NASIL BULAŞIR

Siğiller direk kişiden kişiye temasla bulaşır.Nadiren indirek yollarla bulaşabilir. Siğiller bulaştıktan sonra hemen belirmezler.Kuluçka dönemi aylarca sürebilir. El, ayak tabanı ve düz siğillerin bulaşma riskleri düşüktür.Ancak etek siğillerinin bulaşma özelliği çok yüksektir,bulaşma yolu da cinsel temastır. Siğillerin indirek bulaşma yolları arasında ortak kullanılan havlu,bornoz terlik gibi giysiler ile havuz,hamam ve kaplıca alışkanlıkları riskli olabilir.

27 Şubat 2013 Çarşamba

SİGİLE 4 BİTKİSEL ÇÖZÜM

1 - Karakafesle (symphytum sp.), karaağaç (Ulmus sp.) ya da gala bak (Arctium minus) kullanılarak uygulanan kompresler, çıban içindeki iltihabın akmasını sağlayabilir.
Öncelikle bu bitkilerden istediğinizi kullanabilirsiniz. Bir iki kaşık kadar bitkiyi, 1fincan kaynar su içine atın. 10 dakikalık bir demlenme süresinin ardından temiz bir bezi demlenen karışıma batırarak sıkın. Daha sonra çıban üzerine hafifçe uygulayın. Virüsü engellemek için siğili çay ağacı (Melale uca viridifolia) yağı ya da karahindiba (Taroxacum sp.) kökünün suyu ile temizleyin. Bir diş sarımsak veya ona eşit miktarda soğanı ezerek siğil yüzeyine uygulayarak yara bandı ile kapatın.
2 - Bilhassa ellerde görülen ve çirkin görünümüyle rahatsızlık veren siğiller kendiliklerinden iyileşebilecekleri gibi bitkisel ve doğal yollarla da tedavi edilebilirler. Bu amaçla şifalı bitkilerden kayın kabuğu fayda sağlayacaktır.
Kayın kabuğu; Siğillerin tedavisinde eski çağlardan beri kullanılagelen şifalı bir bitkidir. Şayet taze kayın kabuğu mevcut ise yaş olan iç kısmı aşağıya bakacak şekilde direkt siğilin üzerine yerleştirin. Taze kayın kabuğunun olmaması halinde bir iki çay kaşığı toz kayın kabuğunu 1 fincan kaynar suda 10 dakika demlendirerek içebilir veya siğil üzerine sürebilirsiniz.
Fesleğen; Bu bitki ise siğillerin iyileşmesini sağlayan pek çok anti-virüs bileşeni içerir.
3 - Söğüt yaprağı tahta havanda veya elde iyice ezilerek siğillerin üzerini tamamen kapatacak şekilde sürülüp yarım saat kadar bu şekilde bekletilir. Haftada üç dört kez uygulanan bu kürün etkisi siğillerin küçülmeye başlaması ile ilk günlerden itibaren fark ediliyor.
4 - Siğil tedavisinde diğer şifalı bitki ise sütleğendir. Bitkinin yapraklarından çıkarılan sütün siğiller üzerine damlatılması suretiyle uygulanır. Tıpkı söğüt yaprağı küründe olduğu gibi bu kür de haftada üç dört kez uygulanır.
Bu konuda dikkat edilmesi gereken çok önemli bir ayrıntı ise sütleğen bitkisindeki sütün zehirli etkisidir. Bu nedenle çocuklardan uzak tutulmalı ve asla ağızdan alınmamalıdır

26 Şubat 2013 Salı

SİĞİL NASIL TEDAVİ EDİLİR

Siğilleri tedavi etmek için 100'ün üzerinde seçeneğimiz vardır.Ancak tedavi hastanın yaşı,siğilin tipi,yerleştiği bölge ve maddi imkanlara göre değişir.Bir diğer sınıflandırma da tedavinin hasta veya hekim tarafından uygulanmasına göre belirlenmesidir.
Cerrahi tedavi yöntemleri, cryo,laser,elektrokoter,cerrahi eksizyon hekimlerin uygulayabileceği yöntemlerdir. Dıştan, salisilik asit,5-FU, podophyline uygulamaları ise hastaların evde kendilerinin tatbik edebilecekleri yöntemlerdir.
Alternatif olarak immunoterapi, interferon ve imiquimod (ALDARA) düşünülebilir

SİĞİL TEDAVİ EDİLMELİ Mİ

Çocuklarda siğillerin çok büyük bir kısmı tedavi gerektirmeksizin zaman içinde kendiliğinden kaybolur.Ancak kendiliğinden kaybolmanın kimlerde oluşacağı öngörülemediğinden,diğer kişi ve bölgelere yayılmasını önlemek için tedavi gerekir.
Erişkinlerde ise kendiliğinden kaybolma çocuklar gibi kolay ve kısa zamanda gelişmez.Özellikle yüksek risk grubuna dahil olan HPV tiplerinin fonksiyonları tedaviye bile direnip nüksedebilirler.Bu tip siğiller uzun süre tedavi edilmeksizin kalırlarsa bulundukları bölgede kanserleşme riski taşırlar.Bu nedenle mutlaka tedavi edilmelidirler.